بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمٗا نَّخِرَةٗ ١١

“Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?”

– Diyanet İşleri

قَالُواْ تِلۡكَ إِذٗا كَرَّةٌ خَاسِرَةٞ ١٢

“Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür” dediler.

– Diyanet İşleri

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ ١٣

Hâlbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir.

– Diyanet İşleri

فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ ١٤

Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.

– Diyanet İşleri

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ ١٥

(Ey Muhammed!) Mûsâ’nın haberi sana geldi mi?

– Diyanet İşleri

إِذۡ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوًى ١٦

Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti:

– Diyanet İşleri

ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ ١٧

“Haydi Firavun’a git! Çünkü o azmıştır.”

– Diyanet İşleri

فَقُلۡ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ ١٨

“Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin?

– Diyanet İşleri

وَأَهۡدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخۡشَىٰ ١٩

Seni Rabbine ileteyim de O’na karşı derinden saygı duyup korkasın!”

– Diyanet İşleri

فَأَرَىٰهُ ٱلۡأٓيَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰ ٢٠

Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi.

– Diyanet İşleri

فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ ٢١

Fakat o, Mûsâ’yı yalanladı ve isyan etti.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu